Ayşe Kaşıkırık ve Gülten Taranç’ın hazırladığı ‘Sinemada Çeşitlilik, Kapsayıcılık ve Çok Kültürlülük Rehber Kitabı‘nda teori ile pratik bir ortaya getirildi; sinema dalı özelinde ‘çeşitlilik, kapsayıcılık ve çok kültürlülük’ kavramları öğrencilerle, bayan direktörlerle ve akademisyenlerle görüşülerek kaleme alındı.
Kitapta sinemada çeşitlilik, kapsayıcılık ve çok kültürlülüğün sağlanması durumunda sinemalardaki ‘erkek bakış açısı‘ sıkıntısının da ortadan kalkacağı belirtildi.
Kitapta “sinemadaki uzun ve esnek çalışma saatleri ve çalışma şartları güzelleştirilmeli, cinsiyetler ortasındaki fiyat eşitsizliği engellenmeli ve “eşit bedelde işe eşit fiyat prensibi benimsenmelidir” vurgusu yapıldı.
Kitapta, sinemada ayrımcılığın, adaletsizliğin ve insan hakları ihlallerinin sona ermesi, eşitliğin ve kapsayıcılığın sağlanması için teklifler şu halde sıralandı:
Kadın direktörler örgütlü hareket etmeli; bayan direktörlerin dayanışma içinde olacakları, bir ortaya gelerek fikir alışverişinde bulunacakları ve ortak kararlar alabilecekleri ağlar/platformlar/dernekler/vakıflar/inisiyatifler kurulmalı
Çeşitlilik ve çok kültürlülük konusunda toplumsal farkındalığı arttırıcı kampanyalar yürütülmeli (özellikle toplumsal medyada hak temelli savunuculuk kampanyaları, caddelerde billboardlar, TV ve radyo programları gibi)
Kadın direktörleri ulusal ve milletlerarası mecralarda bir ortaya getiren şenlikler, seminerler, eğitimler, atölyeler, tepeler, kongreler, paneller, tecrübe paylaşımı toplantıları üzere farkındalık çalışmaları daha sık yapılmalı
Daha fazla bayan direktörün sinema çekmesi özendirilmeli; bayan direktörlere devlet, belediye, özel kesim ve memleketler arası kuruluşların finansal dayanakları çoğaltılmalı.
Senaristler bayanlara güçsüz, zavallı, yardıma muhtaç ve savunmasız roller yazmaktan vazgeçmeli, sinemada güçlü bayan profillerinin sayısı arttırılmalı
Filmlerde iki ana kadın-karakterlere yer verilmeli, bu karakterler konut içine sınırlandırılmamalı ve kamusal alanda (iş dünyası, sanat, sinema, siyaset, bürokrasi gibi) yer alan karakterler olmalı
Kadınların kesimde yaşadıkları taciz ve istismar hadiselerinin önlenmesi için önleyici ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı (bu bahisteki cezalar arttırılmalı, tacizci ifşa edilmeli ve bir daha bölümde çalışmamalı)
Sinemada cinsiyetc¸i ayrımcılıgˆı, s¸iddeti, tacizi, istismarı, hakaret ve nefret so¨ylemlerini besleyen davranıs¸lara ve repliklere son verilmeli
Yapımcılar bas¸ta olmak u¨zere yo¨netmenler, oyuncular ve tu¨m sinema grubu belli aralıklarla (her altı ayda bir) toplumsal cinsiyet es¸itligˆi egˆitimleri almalı
Sanatın birles¸tirici, bu¨tu¨nles¸tirici ve kapsayıcı o¨zelligˆinden faydalanılmalı; sinema karakterleri, oyuncuları ve takımında c¸es¸itlilik ve c¸ok ku¨ltu¨rlu¨lu¨k sagˆlanmalı
Sinemada pre-produ¨ksiondan post-produ¨ksiyona kadar tu¨m imal su¨rec¸lerinde hak temelli bir yaklas¸ım benimsenmeli
Sinemada bir ku¨ltu¨ru¨n baskın olmasından kac¸ınılmalı ve bir ortada yas¸amanın birlikte mu¨mku¨n olabilecegˆi her as¸amada vurgulanmalı
O¨gˆrencilerin sinema ve televizyon bo¨lu¨mlerini tercih etmeleri tes¸vik edilmeli ve “toplumsal cinsiyet es¸itligˆi” zarurî ders olarak mu¨fredata eklenmeli
O¨gˆrenciler u¨niversite 3. ve 4. sınıfta bir bayan yo¨netmenin yanında go¨nu¨llu¨ staj yapmalı