Ankara Adliyesi içinde açılması öngörülen, “çalışanları ayrıştıracağı ve fişleyeceği” gerekçesiyle reaksiyonlara neden olan yaz Kuran kursunu açanlara yönelik hata duyurusu, bir gün içinde yapılan jet incelemeyle karara bağlandı. 13 Haziran’da verilen dilekçe, 14 Haziran’da takipsizlikle sonuçlandı. Mülki amirin onayı ile uygun görülen yerlerde Kuran kursu açılabileceği belirtilen kararda, kursun hukuka uygun olduğu savunuldu.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve baroları, Adalet Bakanlığı ile karşı karşıya getiren Ankara Adliyesi içinde açılması planlanan yaz Kuran kursuyla ilgili olarak (Halkın Kurtuluş Partisi) HKP, kursun açılmasına ait Ankara Sıhhiye Adliyesi İdari İşler sorumluları ve kararda imzası olan yetkililer hakkında “anayasayı ihlal” ve “görevi berbata kullanma” kabahatlerini işledikleri gerekçesiyle 13 Haziran’da yapılan kabahat duyurusuna Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 14 Haziran’da takipsizlik kararı verdi.
“ONAYLA AÇILABİLİR”
Anayasa’nın 2. hususundaki laiklik vurgusuna işaret edilen kararda, laikliğin din ve vicdan özgürlüğünün garantisi olduğu kaydedilirken, Kuran öğretiminin anayasa ve kanunların teminatı altında olduğu belirtildi.
Kararda, “yaz Kuran kurslarının talep ve isteğe bağlı olarak müftülüklerce uygun görülecek yerlerde, mülki amirin onayı ile açılabileceğine” de vurgu yapılarak, adliye içindeki kursun hukuka uygun olduğu, dilekçede belirtilen konuların hata oluşturmadığı, savların soyut, mesnetsiz ve genel nitelikli olduğu argüman edildi.
“EŞİT ARALIKTA OLMALILAR”
Kararı Cumhuriyet’e pahalandıran HKP avukatlarından Doğan Erkan, “Yargısal hizmete dair maddelerimizin neresinde dinî aktiflik gerçekleştirme vazife ve yetkisi var?” sorusunu yönelterek, “Hâkimler ve savcılar, özel ömürlerinde, diğer yerlerde bu kursları alabilirler. Adliye binası ısrarı neden? Bu uygulamalar, şeri hukuka geçişin denemeleridir” dedi.
Erkan, karara itiraz edeceklerini fakat itirazın kelam konusu adliyede değil öbür bir adliyede bulunan hâkimlik tarafından değerlendirilmesini isteyeceklerini aktardı.