Yurttaşın en büyük düşüncesinin ekonomik problemler olduğunun altını çizen Öztürk, “Üniversiteyi bitirmiş ancak garson olarak çalışan bir genç bindi taksimize. ‘Suriyeliler benim yurdumu cennet olarak görüyor da ben neden göremiyorum? ’ diye sordu” tabirlerini kullandı. Öztürk, konuşmak istemeyen bir yolcunun daha sonra anlattığı sıkıntısını da şöyle aktardı: “‘Abi, öğrenciyim. Maalesef konut sahibimiz kiramızı iki kat artırdı. Konutu birkaç gün içinde boşaltmamız gerek’ dedi. Yayımlayamadığımız, o beş saatlik müddette dinlediğimiz çok sayıda hikaye var.”
Öztürk, taksisine binen yolcuların bahsine giriş büyük çoğunluğunun gençlerden oluştuğunu ve her birinin üzerindeki en baskın hissin, cümlelerine de yansıyan “umutsuzluk” olduğuna dikkat çekti.
Öztürk, tüm ümitsizliğe rağmen gençlerin Millet İttifakı’nı “kurtuluş” olarak gördüğünü belirterek. “Bize, ‘umudumuzsunuz’ diyorlar. Gençler Millet İttifakı’nı can simidi olarak görüyor” diye konuştu.